TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI İnsan Hakları Derneği
AİHS yürürlüğe girdikten sonra gelişen yeni durumlara göre kabul edilen ek protokoller ile hakların sınırları genişletilmeye çalışılmıştır. 18 Mayıs 1954’ de yürürlüğe giren 1 no’lu ek protokolde mülkiyet hakkı ile ilgili düzenlemeler yapılmıştır. Maddesinde her gerçek ve tüzel kişinin maliki olduğu şeyleri barışçıl bir biçimde kullanma hakkına sahip olduğu, kamu yararı gerektirmedikçe ve uluslararası hukukun genel ilkeleri ile hukukun aradığı koşullara uymadıkça hiç kimsenin mülkiyetinden yoksun bırakılamayacağı belirtilmiş, 2. Fıkrasında mülkiyetin genel yarara uygun olarak kullanılmasının denetime alınması, vergiler ile diğer harç veya cezaların ödenmesini sağlamak için devletin gerekli gördüğü yasaları yürürlüğe koyma yetkisini ortadan kaldırmayacağı durumları düzenlenmiş, bu şekilde AİHS Düzenlenmeyen ekonomik ve sosyal haklardan olan mülkiyet hakkı da koruma altına alınmıştır. Disiplin suçunun doğrudan doğruya amire yönelik işlenmesi (örneğin amire saygısızlık) halinde disiplin amirinin faili 477 SK’nun 7. Maddesi uyarınca doğrudan doğruya kendi yetkisi dâhilinde cezalandırmasına kanuni bir engel yoktur. Ancak suçtan zarar gören bir kişinin objektif olamayacağı ve dolayısıyla da suç ile ceza arasındaki adil dengeyi suçlu aleyhine kullanabilme ihtimalinin kuvvetli olduğu göz ardı edilmemelidir. Hukukun genel bir ilkesi de hiç kimsenin kendi davasında yargıç olamayacağı (nemo judex in causa sua) ilkesidir[331]. Bu nedenle faili doğrudan doğruya kendisi cezalandırmayıp disiplin mahkemesine sevk etmesi daha uygun olacaktır. Disiplin mahkemelerinin isimleri “mahkeme” olsa da, sadece 477 SK’da düzenlenen disiplin suçlarında disiplin kovuşturması yapma ve cezalandırma yetkisine sahip bir kamusal makam (disiplin kurulu) olduğunu söyleyebiliriz[289]. Bu bakış açısıyla disiplin mahkemelerini çalışmamızda disiplin kurulları içerisinde incelemek gerektiği düşüncesindeyiz\. Heyecan dolu slot oyunlarında dönüş yap, gerçek ödüller kazan. bahsegel yeni giriş\.
Ancak bu borçlanma derneğin gelir kaynakları ile karşılanamayacak miktarlarda ve Cemiyeti ödeme güçlüğüne düşürecek nitelikte yapılamaz. Komisyonlar Yönetim Kurulunun görev süresi içinde Yönetim Kuruluna yardımcı olarak çalışırlar ve Yönetim Kuruluna çalışmaları hakkında yazılı bilgi verirler. Yönetim Kurulu da değerlendirerek sonucu Komisyona duyurur. Üyeler aday üye hakkında birini kullanmak koşulu ile kabul karşılığı (Beyaz) ve ret karşılığı (Siyah) oy verirler. Kurulun ilk toplantısında asıl üyeler aralarından bir başkan ve sekreter seçerler. Salt çoğunlukla toplanarak Yönetim Kurulunca kendisine gerekçe belirterek gönderilen disiplin soruşturması dosyalarını ve konuları inceler, durumu yönetim kuruluna bildirir. [124] Türkiye Basketbol Federasyonu Disiplin Talimatı’nın 46.
13.1 Ulusal sınırları geçen gönderiler için gümrük işlemleri gerçekleştirilebilir. Konşimentoya ek dokümantasyonun (örn. bir ticari fatura) gerekli olduğu gönderiler için ek teslimat süresi gerekebilir. TNT, tamamen TNT’nin takdirine bağlı olarak, herhangi bir yetkili devlet makamının yaptırım eyleminden veya Gönderenin burada belirtilen yükümlülüklere uymamasından kaynaklanan, depolama ücretleri de dahil olmak üzere, tüm cezaları, para cezalarını, zararları veya diğer masraf veya harcamaları Gönderene yansıtma hakkını saklı tutar. (1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce disiplin mahkemeleri tarafından yedek subaylar ile erbaş ve erlere verilmiş ve infazı tamamlanmış olan cezalar ve yukarıdaki geçici hükümlere göre infazı tamamlanan oda hapsi cezaları, askerlik hizmet süresinden sayılmaz ve bu kişiler her bir disiplin suçu için en fazla on beş gün olmak üzere infaz edilen süre kadar geç terhis edilirler. (1) Disiplin kurulu tarafından verilen kararlara karşı tebliğinden itibaren beş iş günü içinde, teşkilatında disiplin kurulu kurulan komutan veya askeri kurum amiri ile hakkında karar verilen kişi tarafından bir üst komutanlığın disiplin kuruluna iletilmek üzere itiraz edilebilir. (5) Fiilin hatalı olarak vasıflandırıldığı veya düzeltilebilir bir şekil noksanlığı bulunduğu gerekçeleriyle disiplin cezasının mahkeme tarafından iptal edilmesi durumunda, kararın kesinleştiği tarihteki yetkili disiplin kurulu veya disiplin amiri, kararın tebliğinden itibaren ceza verme yetki ve sorumluluğu kapsamında yeniden değerlendirme yapar. (4) Barış zamanında Türk karasuları dışındaki gemilerde herhangi bir disiplinsizlik yapan erbaş ve ere, eylemin niteliği ve disipline olan olumsuz tesiri göz önüne alınarak disiplin amiri tarafından ekli (1) sayılı çizelgeye uygun olarak oda hapsi cezası verilebilir. Verilen bu cezanın karasuları dışında yerine getirilemeyen kısmı ilave hizmet yükleme cezası olarak yerine getirilir. (3) Hizmetten men cezası veya seferberlik ve savaş hâllerinde disiplin kurulları tarafından oda hapsi cezası verilmesini gerektiren disiplinsizlikler; erbaş ve erin olumlu hizmet ve disiplin safahatı göz önüne alınarak disiplin amirleri tarafından yetkisi dâhilindeki izinsizlik veya ilave hizmet yükleme cezalarından birisi de verilebilir.
Maddesinde düzenlenen uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet memurluğundan çıkarma cezaları verilebilmektedir. Maddelerinde yazılı şart ve usule uyulmak gerekecektir[299]. Bu cezalardan kademe ilerlemesinin durdurulması ve Devlet memurluğundan çıkarma cezaları disiplin kurulları tarafından verilmektedir. Maddesi uyarınca, garnizon komutanı, garnizondaki tüm birlik ve kurumların disiplin amiridir. Dolayısıyla garnizon komutanı, kendi kuruluşunda olmayan birlik personeline doğrudan disiplin cezası verebilecektir[286]. Amirlik yapılan görev süresince ve görev nedeniyle de oluşabilmektedir. Nöbetçi ve devriye görevini yapan kişi (AsCK m.106)[283], askeri inzibat görevini yapan erbaş ve erler (İçHizK m.92/1), bölük nöbetçi çavuşu (İçHizY m.399) ve bölük nöbetçi onbaşısı (İçHizY m.396) bu görevlerini yaptıkları sırada diğer erbaş ve erlere karşı amir yetkisine sahiptir[284]. Aynı şekilde, kışlalarda mesainin bitmesinden yeni mesai başlayana kadar nöbetçi amiri kışladaki tüm nöbetçi subay, astsubay, sivil personel ile erbaş ve erlerin amiridir (İçHizY m.411/2). Üstlenilen görev nedeniyle amirlik, disiplin cezası verme yetkisini barındırmamaktadır. Bilindiği üzere disiplin cezaları disiplini bozan fiillere karşı öngörülen cezalardır. Cezalının ordudan ayrılması halinde evvelce verilmiş bulunan cezanın çektirilmesi veya tamamlattırılması disiplinin temini bakımından katkı sağlamayacaktır.
- Doğaldır ki davacı bu gizli belge ve bilgileri incelemeden, idarenin iddialarının delillerini görmeden, idarenin cevabına cevap veremez.
- Dolayısıyla “ast”, üstün rütbece veya kıdemce aşağısında bulunan kimsedir (İçHizK m.10).
Çünkü yürürlük maddesi dahil beş maddeden oluşan Tasarıda, genel hükümlere yer verildiği, ayrıntıdan uzak durulduğu ve özellikle işlenen suçlarla ilgili ne yapılacağı hakkında herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı görülmektedir. Bu tedbirler; kişi hakkında henüz bir mahkumiyet hükmü bulunmadığı bir aşamada temel hak ve özgürlükleri kısıtladığından, hukuk devleti olmanın gereği olarak tedbirlere başvuru sıkı şartlara bağlanmış ve bu tedbirlerin yorumunda kanunilik ilkesi çerçevesinde kıyas yasağı kabul edilmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Etkin pişmanlık” başlıklı 192. Anayasa Mahkemesi (AYM), güvenlik soruşturması ve arşiv taraması sonucunda işe alınmayan kişiler tarafından yapılan çok sayıda bireysel başvuruyu karara bağlamıştır. Bu başvurularda; “ceza sorumluluğunun şahsiliği” ilkesinden masumiyet/suçsuzluk karinesine, özel yaşamın gizliliğinden adil/dürüst yargılanma hakkına kadar çok sayıda hak veya güvencenin ihlal edildiği iddiaları dile getirilmiştir. Bu kısa yazıda; sözkonusu şikayetlerin AYM tarafından nasıl incelendiği, hangilerinin kabul edilemez bulunduğu ve kabul edilebilir bulunanlarda ne tür hak ihlallerinin tespit edildiği gösterilmeye çalışılacaktır.
Bu tür idari bir iş veya işlem çerçevesinde yapılacak yanıltma veya bilgi vermeme halinde idari birim zaten talep edilen hizmeti vermeyecektir. Yasal düzenlemenin sosyal hayat ve asayişe müessir görevlerle ilgili olması gerekir. Başkalarının can ve mal emniyetini tehlikeye düşürme ihtimali olan haller için yapılan kimlik sorgulamasında bu maddenin geçerli olması gerekir. Bendlerinde, ihtilafın uzaması halinde durumun savcıya iletileceği, açık kimliği anlaşılıncaya kadar gözaltına alınacağı, tutuklanacağı belirtilmektedir. Bunun yanında aynı fiil 2872 Sayılı Çevre Kanununda da idari para cezası ile cezalandırılmıştır. Çevre Kanununda kişiler değil; ulaşım araçları, şantiye, fabrika, atölye, işyeri, eğlence yeri, hizmet binaları ve konutlar esas alınmıştır. Md.de düzenlenen “ticari işletmenin faaliyeti” çerçevesinde, huzur ve sükunu bozacak gürültü yaratılırsa her iki yasanın da kapsamına giren bir fiil sözkonusu olacaktır. Bu tarihte BTK, vatandaşları yasa dışı kumar gibi sitelere yönlendiren yurtiçi kaynaklı SMS’lerin önüne geçebilmek için 4 numaradan oluşan kod sistemini gece yarısından itibaren devreye alacak. 11 Aralık’tan sonra BTK kararı ile alfanümerik başlığa sahip SMS’leri başlatan işletmeci bilgisi, söz konusu mesajların sonunda yer alacak. Düzenleme yürürlüğe girdiğinde, istek dışı SMS yollayan tarafların tespiti daha kolay şekilde yapılabilecek. Mesajların sonunda yer alacak 4 haneli kodlar şu anda BTK’nın web sayfasında yayınlandı. Buradaki amaç Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın operatörü ve izinsiz SMS göndereni tespit etmesini kolaylaştırmak.
Beyan edilen değere dayalı olarak bir ücret hesaplanacaktır ve bu ücret Gönderinin menşeine göre değişebilir. Ayrıntılı bilgi için TNT müşteri hizmetleriyle temasa geçiniz. 19.4 Sigorta (tüm konumlarda sunulmamaktadır – bilgi almak için TNT müşteri hizmetleriyle temasa geçiniz). TNT coğrafi ve diğer sınırlamalara bağlı olarak B2C Gönderilerine ilişkin teslimat seçeneklerinin kullanılabilirliğini zaman zaman değiştirebilir. Teslimat seçeneklerinin kullanılabilirliğine ve koşullara ilişkin daha fazla bilgi için tnt.com’u ziyaret edin. 16.3 TNT, gümrük veya diğer devlet yetkilileri tarafından taşıma sırasında gönderilere el konulması veya gönderilerin alıkonulmasına ilişkin taleplerden hiçbir koşulda sorumlu tutulamaz. 14.6 Belirtilen konumlarda kullanılabilen seçeneklere tabi olarak, TNT’nin gümrük vergisi ve vergiler için ödenecek tutarların kendisine geri ödenmesine yönelik düzenlemelerle ilgili tatmin edici bir teyit elde edememesi halinde, Gönderi gecikebilecektir. Söz konusu gecikmeler veya diğer herhangi bir bu Koşullara uymama hali, üstlenilmeyen yükümlülükler niteliğindedir. 14.1 TNT belirli gönderilerin gümrük işlemlerini tamamlayabilmek için gümrük memurları tarafından tahakkuk ettirilen gümrük vergisi ve vergileri, ödeyen taraf adına ödeyebilir ve bunun için bir ek ücret tahakkuk eder. Tüm Gönderiler için, TNT ödemeyi yapan tarafla temasa geçerek, gümrük işlemlerinin ve teslimatın tamamlanması şartı olarak geri ödeme düzenlemelerinin teyidini isteyebilir ve kendi takdirine bağlı olarak, Gönderinin Alıcıya tesliminden önce, gümrük vergisi ve vergilerin ödenmesini talep edebilir.
[380] “Öğrenim durumları nedeniyle yükselebilecekleri kadroların son kademelerinde bulunan Devlet memurlarının, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesini gerektiren hallerde, brüt aylıklarının 1/4’ü-1/2’si kesilir ve tekerrüründe görevlerine son verilir” (657 SK m.125/3). [274] “Maiyet” ile “ast” kavramları aynı anlama gelmemektedir. Her ast mutlaka maiyet olmayacağı gibi, bazen, maiyet rütbe veya kıdemce amirinden yüksek olabilir. Örneğin, şube müdürlüğüne kurmay subay atanması gereken karargâhlarda şube müdürü yarbay rütbesinde bir kurmay subay olurken, emrinde albay rütbesinde bir subay olabilmektedir. Maddesi uyarınca, amir, kendisinden rütbe ve kıdemce üst olan maiyetine layık olduğu saygıyı göstermeye mecbur olduğu gibi, rütbe ve kıdemce yüksek olan bir maiyet de kendisinin astı olan amirin verdiği emirleri yapmaya mecburdur. Sonuç olarak askeri disiplin hukuku, yeni Anayasa değişiklikleri, AİHS hükümleri ve AİHM kararları dikkate alınarak yeniden tek bir kanun çatısı altında düzenlenmeli, disiplin hukuku sadece mevzuat bazında değil tüm bileşenleriyle yeniden düzenlenmeli, günün koşullarına uygun çağdaş bir görünüme kavuşturulmalıdır.
Maddelerinde güvence altına alınan “suçta ve cezada kanunilik” ilkesi, kişi hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınabilmesi için hangi fiillerin suç teşkil ettiğinin kanunda açık bir şekilde düzenlenmesini gerektirmektedir. İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.7 ile de “suçta ve cezada kanunilik” ilkesi güvence altına alınmaktadır. Böyle bir durumda, Cumhuriyet savcısının icra dosyasına müdahale edip edemeyeceği veya herhangi bir işlem yapabilme yetkisinin bulunup bulunmadığı konusunda tereddütler yaşandığı görülmektedir. Yazımızda; sahtecilik ve dolandırıcılık iddiasına konu olduğu ileri sürülen kıymetli evrakla ilgili bir örnek üzerinden bu tür bir tereddüdün nasıl giderileceği, böyle ihtilaflar gündeme geldiğinde Cumhuriyet savcısının soruşturma evresinde hangi yetkilerini kullanabileceği kısaca açıklanacaktır. Burada her ne kadar icra takibi desek de bu kavramı, iflas takibini de içine alacak şekilde anlamak uygun olacaktır. Bu yazımızda; sanık müdafiinin duruşmada yer almadığı durumda, sanık hakkında mahkumiyet kararı ile birlikte tutuklama kararı verilmesinin hukuka uygun olup olmayacağı değerlendirilecektir. Kasten yaralama suçunu düzenleyen 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu m.86; yaralamanın neticelerine ilişkin sınıflandırmalar çerçevesinde, failin ceza sorumluluğunu düzenlemiştir. İlgili maddenin birinci fıkrasında; kişinin suçun icrasına elverişli fiillerinin, mağdurun vücuduna acı vermesinin, sağlığının veya algılama yeteneğinin bozulmasına neden olmasının suçun oluşması için yeterli olduğu belirtilmiştir. Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek ölçüde hafif olması durumunda ise, cezanın indirilmesi gündeme gelecektir. Maddesi, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçlarını ve faillerin ceza sorumluluğunu; TCK m.192’de düzenlenen etkin pişmanlık müessesesi ise, uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarını işleyen şahısların, yargı makamlarına hizmet ve yardımları karşılığında ceza sorumluluklarının kaldırılmasını ve azaltılmasını düzenlemektedir. Bu yazımızda; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu m.116 uyarınca konutta yapılacak arama için verilen kararın, konutta bulunan, konuta gelen, konutta ikamet edip arama sırasında dışarıda olan kişilerden kimi kapsayacağı incelenecektir.